9 Ekim 2008 Perşembe

Demat Akalın'ın hapsi isteniyor. Akalın'ın hangi sözleri, iki ünlü ismi mahkemelik etti

Şovmen Mehmet Ali Erbil, kendisi ve kızı Sezin Erbil'e hakaret ettiği iddiasıyla şarkıcı Demet Akalın'ın yargılandığı davada, "müşteki" sıfatıyla ifade verdi.

İstanbul 1. Sulh Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuksuz yargılanan sanık
Demet Akalın katılmadı. "Müşteki" Mehmet Ali Erbil ise duruşmada hazır bulundu.

Şikayeti sorulan Erbil, kızı Sezin Erbil'in, şarkıcı Alişan Serkan Tektaş ile nişanlandığını ancak daha sonra ayrıldıklarını kaydetti.

Bu olayın ardından Demet Akalın'ın basın toplantısı gibi kameraların bulunduğu bir ortamda Tektaş'a "neden ayrıldıklarını" sorduğunu belirten Erbil, soruya cevap verilmeden Akalın'ın "Ayrıldığın iyi oldu. Sana bundan sonra şerefli bir babanın şerefli kızını alırız" dediğini anlattı. Erbil, bu sözlerle kendisi ve kızının küçük düşürüldüğünü öne sürdü.

Hakim Cavit Marancı'nın sanık ile aralarında daha önceden bir sorun olup olmadığını sorduğu Erbil, "Bir sorunumuz yoktu. Arkadaşımızdı. Birazcık ağzını tutamayan bir arkadaşımız olduğu için kamuoyu önünde böyle sözleri vardır" dedi.

Mehmet Ali Erbil ve Sezin Erbil'in suçtan zarar görme ihtimalleri bulunduğundan "katılan" olarak davaya kabul edilmesine karar veren hakim Marancı, bu celseye gelmeyen Akalın'ın gelecek duruşmaya zorla getirilmesine karar verdi.

Duruşma, Akalın'ın savunmasının alınması amacıyla ertelendi.

Erbil, adliyeden ayrılırken gazetecilerin "Bir şey söyleyecek misiniz?" şeklindeki sorusuna, "Yargı söyleyecek" yanıtını verdi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Demet Akalın'ın "hakaret" suçundan 4 ay ile 2,5 yıl arasında hapsi isteniyor.

Anında mesajlaşma platformu MSN'den artık ev/iş hatta cep telefonlarını bile aranabilecek. Nasıl mı? İşte yanıtı;

Türk Telekom ve Microsoft'un ortak çalışmasıyla geliştirilmekte olan yeni servis sayesinde Windows Live Messenger aboneleri, tüm ev/iş ve GSM numaralarını, ev ya da iş yerlerinden arıyormuş gibi uygun fiyata arayıp konuşma fırsatı yakalayabilecek

Türk Telekom, Microsoft'la yaptığı işbirliği sonucunda, müşterilerine Windows Live Messenger üzerinden telefon görüşmesi yapma imkanı sunacak. Yakında hizmete girecek olan bu servis, Türk Telekom'un İletişim Teknolojileri Sponsoru olduğu CeBIT Bilişim Eurasia 2008'de duyuruldu.

Yapılan işbirliği sonucu verilecek hizmetle Microsoft Live Messenger aboneleri, tüm mobil ve sabit operatör numaralarını ev ya da işyerlerinden arıyormuş gibi, uygun fiyata arayıp diledikleri kadar konuşabilecek.

Türk Telekom müşterilerinin internete bağlı bilgisayarlarından, Windows Live Messenger uygulaması ile ev/iş ya da GSM numaralarına yapacakları tüm arama ücretleri, Türk Telekom ev ya da iş telefonlarından arıyormuş gibi, ev ya da iş telefonu tarifesinden hesaplanacak ve aynı telefonun faturasına yansıtılacak.

Servisi kullanmak için gerekli olan abonelik de ücretsiz olacak.

Mustafa Denizli'yi imza attıran Demirören 2007 tarihinde öyle bir söz etmişki... Ne demiş biliyor musunuz, Denizli kapıdan içeri giremez.

Beşiktaş Kulübünün , Ertuğrul Sağlam’ın ayrılmasından sonra teknik direktör olarak Mustafa Denizli ile anlaştığının açıklanmasından sonra Beşiktaşlı taraftarlardan çeşitli tepkiler gelmeye başladı.

Taraftarlar, daha önce Başkan Yıldırım Demirören “Ben olduğum sürece Mustafa Denizli Beşiktaş kulübünden içeri giremez” demişti. Peki ne değişti de Başkan Demirören fikrini değiştirdi diye soruyor.

İşte Yıldırım Demirören’in 7 Aralık 2007tarihinde Lig Tv’de canlı yayında söylediği o sözler;

- Tabi... Ben başkan olduğum zamandan beri değil. Beşiktaş kulübünde ben 2000 senesinden beri Sayın Bilgili zamanında yönetici oldum, aynı şeyi söyledim. Sayın Mustafa Denizli ve Samet Aybaba Beşiktaş Kulubü'nden içeri giremez dedim.

İzinsiz gösteri yapan 38 kişiye gözaltına alındı. Gözaltına alınanların tamamı DTP'li ve halen polisteki sorguları sürüyor.

İzmir'de aralarında DTP İl Örgütü mensuplarının da bulunduğu 38 kişi izinsiz gösteri yaptıkları iddiasıyla gözaltına alındı.

Alınan bilgiye göre, Konak Meydanı'nda toplanarak basın açıklaması yapan grup, polis tarafından eylemlerine son vermeleri yönünde uyarıldı.

Polis, eylemin devam etmesi üzerine, aralarında DTP İzmir İl Örgütü üyelerinin de bulunduğu 38 kişiyi gözaltına aldı.

Gözaltına alınan 38 kişinin İzmir Emniyet Müdürlüğünde sorgulandığı bildirildi

Galatasara, Fatih Terim'e transfer teklifi yaptıkları yönünde basına yansıyan haberleri yalanladı.

Galatasaray Kulübü, Milli Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim'e transfer teklifi yaptıkları yönünde basına yansıyan haberleri yalanladı.

Sarı-kırmızılı kulübün internet sitesinden yapılan açıklamada, bu haberlerin gerçeği yansıtmadığı vurgulanarak, şu ifadelere yer verildi: “Futbol takımımızın başında bir teknik direktör bulunurken bu yönde başka bir isimle görüşme ve anlaşma gibi bir yol izlemek Galatasaray etiği ve dünya görüşüyle uyuşmayan bir tutumdur. Sayın Fatih Terim ise Galatasaray'a gerek futbolcu gerekse teknik adam olarak büyük hizmetleri geçmiş Türk futbolunun önemli ve değerli isimlerinden biridir. Bu tip maksatlı haberlerle Galatasaray'la birlikte Fatih Terim adı da yıpratılmaya çalışılmaktadır.

Galatasaray'ın lig ve UEFA Kupası yolunda zorlu dönemlere gireceği ve milli takımımızın Dünya Kupası elemelerinde zorlu sınavlar vereceği bu kritik dönemde bu tür haberlerin kamuoyunu yanıltmamasını diliyoruz.”

Milli takım Futbol Federasyonu yöneticileri eşliğinde CEBIT Uluslararası Bilgi ve İletişim Teknolojileri Fuarı'nda tur attı.

(A) Milli Futbol Takımı, Futbol Federasyonu yöneticileri eşliğinde CEBIT Uluslararası Bilgi ve İletişim Teknolojileri Fuarı'nda, sponsorları Turkcell ve TTNet'in standlarını gezip, Teknosa'nın mağazasını ziyaret etti.

Futbol Federasyonu Başkanı Mahmut Özgener, Milli Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim, yardımcıları Oğuz Çetin ve Metin Tekin ile futbolcular, Beylikdüzü'nde TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi'ndeki fuarda ilk olarak Turkcell'ın standına geldi.

Etkinlik alanında bulunan vatandaşların yoğun ilgisiyle karşılaşan futbolcular ve teknik heyet, sunucuların kendilerine yönelttiği bazı soruları spor severler için yanıtladı. Terim ve oyuncular etkinliği izleyenlere imza dağıttı. Futbolcuların imzaladıkları 3 futbol topu talihlilere hediye edildi.

Turkcell Genel Müdürü Süreyya Ciliv, (A) Milli Futbol Takımı futbolcuları ve teknik heyetine yeni teknoloji ürünü Iphone marka cep telefonu hediye etti.

Milli takım heyeti Turkcell'in ardından aynı salondaki TTNet'in standında sporseverlerle bir araya geldi.

TTNet standında da sahnede kendileri için ayrılan koltuklara oturan milliler, sporseverlerden gelen sorulara verdikleri yanıtta, 2010 Dünya Kupası elemelerinde Bosna-Hersek ve Estonya ile üst üste yapacakları iki maçta toplam 6 puanı hedeflediklerini ifade ettiler.

Millilerin imzaladıkları futbol topları, etkinliği izleyenlere dağıtıldı.

Milliler, fuardaki gezisinin ardından bir diğer sponsorları Teknosa'nın fuarın hemen girişindeki mağazasını ziyaret etti.

Teknosa'nın mağazasında futbolcuların ilgisini en çok bilgisayar oyunlarının yer aldığı bölüm çekti. Bazı futbolcular bilgisayarda FIFA 2009 oyunu oynadı.

Serdar Kurtuluş ile yaptığı maçı 1-0 kazanan kaleci Volkan Demirel, bilgisayarda kendisine gol attı.

Milli takım heyeti, Teknosa'ya yaptığı ziyaretin ardından fuar alanından ayrıldı.

Yunanistan'da bir grup öğrenci kafayı okula takınca korkunç bir plan yaptılar. Plan iyi ancak sonucu Yunanistan için sevindiriciydi.

Yunanistan'ın İyon Denizi'nde yer alan Lefkada adasında bir grup öğrenci okullarını havaya uçurma teşebbüsünde bulundu. Yunan basını, lise birinci sınıfta öğrenim gören, kimlikleri açıklanmayan 3 öğrencinin dersliklerine, 45 adet havai fişekten oluşan ev yapımı patlayıcı mekanizma yerleştirdiğini duyurdu.

Mekanizmayı ders sırasında uzaktan kumandayla harekete geçirmek isteyen ve ilk planda 4 büyük fişeği ateşlemeye çalışan 3 öğrencinin girişiminin fişeklerden yalnızca bir tanesinin infilakı sonucu "başarısızlıkla" son bulduğunu kaydeden Yunan basını, patlamanın okulda paniğe yol açtığını belirttiler.

Okulun boşaltıldığı, olay yerine gelen güvenlik ekiplerinin ise 3 öğrencinin böylesine bir mekanizmayı nasıl yaptıklarına bir türlü inanamadıkları kaydedilirken, "şaka yapmak istediklerini" söyleyen ve yaşları küçük olduğu için serbest bırakılan öğrencilerin, disiplin cezasına çarptırılarak 5 gün okuldan uzaklaştırıldığı bildirildi.

Adana’nın Pozantı İlçesi, genç bir çiftin işlediği vahşi bir cinayetle sarsıldı.

Korkunç olay şöyle gelişti: Gökbez Köyü’nde yaşayan S.Y., bir süre önce ilk eşinden ayrıldı ve H.E. ile yaşamaya başladı. İlk eşinden hamile kaldığını sonradan fark eden S.Y., 5 gün önce erkek bebek dünyaya getirdi.

Bu duruma tepki gösteren ikinci eş H.E., yeni doğan bebeği kabul etmeyeceğini söyleyerek, S.Y.’den bebeği ortadan kaldırmasını istedi. S.Y., 5 günlük bebeğini ağzına bez bağladıktan sonra Gökbez Köyü yakınlarında bir tarlaya gömdü. Tarladan gelen kokuyu fark eden vatandaşlar durumu jandarmaya bildirdi. Yapılan aramada 5 günlük bebeğin cesediyle karşılaşıldı. Polisin çalışması sonucu yakalanan anne S.Y., ile ikinci eş H.E., mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Alman spor dergisi Kicker, Türk kökenli oyuncu Mesut Özil'in (19) Almanya adına oynamayı sürdüreceğini yazdı

Alman spor dergisi Kicker, Almanya Ümit Milli Takımı'nın Türk kökenli oyuncusu Mesut Özil'in (19) Almanya adına oynamayı sürdüreceğini yazdı.

Derginin haberinde, Almanya'da doğan Mesut'un, Alman Milli Takımı'nda oynamak istediği, 2 yıl önce de Türkiye'nin ümit milli takımı adına oynamayı reddettiği belirtildi.

Mesut'un, mevcut kurallara göre 21 yaşına kadar seçimini yapabileceği ifade edilen haberde, ancak ailesinin Almanya'da yaşaması nedeniyle ve kendisini Almanya'yla özdeşleştirdiği için kararında bir değişiklik olmayacağı savunuldu.

Mesut'un forma giydiği Alman Birinci Ligi (Bundesliga) takımlarından Werder Bremen'in menajeri Klaus Allofs da, ''Mesut'un kendisini Alman olarak hissettiğini biliyorum'' şeklinde konuştu.

Alman Futbol Federasyonu'nun (DFB) spor direktörü Matthias Sammer, Mesut'a iyi bir perpektif sunduklarını, şimdi Alman Ümit Milli Takımı'nın Fransa'ya karşı oynayacağı karşılaşmalara konsantre olması gerektiğini, konuşulacak şeylerin olması durumunda bunu daha sonra yapabileceklerini söyledi.

Üç kafadar lise öğrencisi okullarını havaya uçurmak için havai fişekten oluşan bir düzenek yaptı.

Üç kafadar lise öğrencisi okullarını havaya uçurmak için havai fişekten oluşan bir düzenek yaptı.

Yunanistan'ın İyon Denizi'nde yer alan Lefkada adasında bir grup öğrenci okullarını havaya uçurma teşebbüsünde bulundu.

Yunan basını, lise birinci sınıfta öğrenim gören, kimlikleri açıklanmayan 3 öğrencinin dersliklerine, 45 adet havai fişekten oluşan ev yapımı patlayıcı mekanizma yerleştirdiğini duyurdu.

Mekanizmayı ders sırasında uzaktan kumandayla harekete geçirmek isteyen ve ilk planda 4 büyük fişeği ateşlemeye çalışan 3 öğrencinin girişiminin fişeklerden yalnızca bir tanesinin infilakı sonucu "başarısızlıkla" son bulduğunu kaydeden Yunan basını, patlamanın okulda paniğe yol açtığını belirttiler.

Okulun boşaltıldığı, olay yerine gelen güvenlik ekiplerinin ise 3 öğrencinin böylesine bir mekanizmayı nasıl yaptıklarına bir türlü inanamadıkları kaydedilirken, "şaka yapmak istediklerini" söyleyen ve yaşları küçük olduğu için serbest bırakılan öğrencilerin, disiplin cezasına çarptırılarak 5 gün okuldan uzaklaştırıldığı bildirildi.

Safiye Soyman, yeni imajı için sarı saçlarından vazgeçerek, ateş kızılı saçlara büründü.

Türk sanat müziğinin ünlü ismi Safiye Soyman, yeni albüm öncesi imaj tazeledi. Soyman, bu imaj uğruna sarışınlıktan vazgeçip, saçlarını ateş kızılına boyattı.

Daha önce de kızıl saç kullandığını ama hiç bu kadar cüretkar bir ton denemediği belirten sanatçı "Herkes hayatının belli bölümlerinde yenilenmeli. Kuaförüm beni 50’li yılların Hollywood yıldızlarına benzetti" dedi.

Yakında yeni bir albüm çıkarmaya hazırlanan Soyman, yeni imajı için sarı saçlarından vazgeçerek, ateş kızılı saçlara büründü. Yeni imajını ise Kuaför Yılmaz Kızıl ortaya çıkardı. Son zamanlarda sevgilisi Faik Öztürk’le birlikte gündemden hiç düşmeyen Safiye soyman, yeni saçlarıyla da çok konuşulacak gibi görünüyor.

Daha önce kızıl saç kullandığını ama hiç bu kadar cüretkar bir renk denemediği söyleyen Soyman, "Her insan hayatının belli bölümlerinde yenilenmeli. Hele ki biz sanatçılar için bu olmazsa olmazdır. Ben de, yeni albüm hazırlıklarım devam ederken, sevenlerimin karşısına yeni bir imajla çıkmak istedim. Kuaförüm Yılmaz Kızıl da, beni 50’li yılların Hollywood yıldızlarına benzetti" dedi.

Ruhum yenilendi;

Yeni imajıyla birlikte çektirdiği fotoğraflarda kullandığı tüm aksesuvarları Amerika'dan getirdiğini söyleyen Soyman, "Amerika'ya tatile gittiğim zaman, Hollywood yıldızlarının hayatlarını daha yakından inceleme fırsatı buldum. Onların kullandığı eşyaları, kıyafetleri ve aksesuvarları araştırdım. Bunların benzerlerini satın aldım. Kısmet bu güneymiş. Şimdi tüm bu eşyaları ve aksesuvarları, bu çekimler için kullandık. Hollywood'un en seksi kadınlarından biri olarak kabul edilen Rita Hayworth gibi oldum" diye konuştu.

Türk Telekom’un CeBIT’teki dev standında her gün başka bir etkinlik yer alıyor

Türkiye’nin telekomünikasyon devi Türk Telekom, CeBIT Bilişim Eurasia 2008’de İletişim Teknolojileri Sponsoru olarak yerini alıyor. Fuarda 4 bin 550 metrekare alan üzerinde yer alan Türk Telekom ailesi, yeni nesil iletişim teknolojileri ürünlerini sergileyerek fuar ziyaretçilerine geleceği bugünden yaşama imkânı sunuyor; Türk Telekom, dev standında düzenlediği ilginç etkinliklerle de fuara ayrı bir renk katıyor.

CEBIT Bilişim Eurasia 2008’de 7. Salon’da yer alan Türk Telekom Standında her gün birbirinden farklı etkinlikler yer alıyor.

Mahşer-i Cümbüş
Türk Telekom standına renk katacak eğlenceli gruplardan biri Mahşer-i Cümbüş. Türkiye’de Modern Doğaçlama Tiyatrosu'nun öncüsü olan Mahşer-i Cümbüş, doğaçlama tiyatronun gösteri biçimlerinden biri olan “Tiyatro Sporu”nu Türkiye’de ilk defa seyirci ile buluşturdu. Mahşer-i Cümbüş 2001’den bu yana Ankara ve İstanbul başta olmak üzere birçok ilde gösteriler sergiliyor ve festivallere katılıyor. Mahşer-i Cümbüş, performanslarını “Anında Görüntü Show” programı ile TV’de ve “Mahşer-i Cümbüş Hayalhanesi” ile tiyatro sahnesinde sürdürüyor.

Waterheads
Standın çok eğlenceli bir diğer grubu ise Waterheads. Avustralyalı bir gösteri grubu olan Waterheads farklı görünümleri ile halkın arasına karışıp ziyaretçilerle sessiz sohbetler yaparak iletişim kuruyor! Kafalarındaki renkli su dolu fanuslar ile yaptıkları gösterilerle oldukça ilgi çekiyorlar.

Dev Robot Titan
Standın dikkat çekici unsurlarından biri de dev robot “Titan”. Dijital kuklacılık ve koreografik tiyatro şovunun bir kombinasyonu olan Titan, altı yıllık bir hazırlığın ürünü. İngiltere menşeli robot gösterisi Titan, her gün fuarda dolaşacak.

PROGRAM

9 Ekim Perşembe
11:45 Mahşer-i Cümbüş
12:00 Videofon Yarışması
12:30 Guinness Uzun Konuşturan Yarışması
13:00 TITAN
14:00 Guinness Uzun Konuşturan Yarışması
15:00 TITAN
15:30 Mahşer-i Cümbüş
15:45 Videofon Yarışması
16:00 Guinness Uzun Konuşturan Yarışması
16:45 TITAN
17:00 Mahşer-i Cümbüş
17:15 Videofon Yarışması

10 Ekim Cuma
11:45 Mahşer-i Cümbüş
12:00 Videofon Yarışması
12:30 Guinness Uzun Konuşturan Yarışması
13:00 TITAN
14:00 Guinness Uzun Konuşturan Yarışması
15:00 TITAN
15:30 Mahşer-i Cümbüş
15:45 Videofon Yarışması
16:00 Guinness Uzun Konuşturan Yarışması
16:45 TITAN
17:45 Mahşer-i Cümbüş
18:00 Videofon Yarışması

TOKİ, eski projeler kapsamında gündeme aldığı 9 projeden 6'sını iptal etti. Gerekçe ise ekonoji!

Toplu Konut İdaresi (TOKİ), İstanbul-Kayabaşı'nda kurmayı planladığı toplam 60 bin konutluk projede, "çevreye daha duyarlı ve sürdürülebilir şehir" kurmak amacıyla değişikliğe gitti.

Eski proje kapsamında açılan 9 ihaleden 6'sını iptal eden TOKİ, tamamlanan 3 ihale kapsamında inşaat çalışmaları süren konutların bir bölümünü ise İstanbul'da deprem nedeniyle yıkılma riski bulunan konutların sahibine satmayı planlıyor.

Kayabaşı'nda 6.5 milyon metrekare büyüklüğünde arazisi bulunan TOKİ, burada 40 bin konutluk bir proje hazırladı. Toplam büyüklüğü 12.8 milyon metrekare olan alanda özel sektör tarafından da 20 bin konut yapımı öngörüldü.

Kayabaşı bölgesi için İstanbul Metropolitan Planlama Merkezi tarafından tasarlanan ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin 11 Nisan 2007'de onayladığı imar planları bulunuyordu. Ancak, yapılan analizler sonucunda, bu planlar ile çağdaş, insan ve çevre odaklı, sürdürülebilir ve ahenkli bir şehir hedefine ulaşmanın mümkün olmadığı belirlendi.

Onaylı bu planlarda, yoğun bir yapılaşmaya izin verildiği, 10 binlerce kişinin yaşayacağı alanda istihdam yaratacak konut dışı kentsel çalışma alanlarının bulunmadığı, Plan Yapım Yönetmeliği'nde asgari alan büyüklükleri belirlenmiş olan sosyal donatı alanlarının standarda uymadığı ve yaklaşık 3 milyon 19,7 bin metre kare eksik bulunduğu, bu durumun çevre ve sağlık sorunlarına yol açacağı, ulaşım aksının topografya ile uyumsuz olduğu görüldü.

Bunun üzerine bu planlarla insan ve çevre odaklı sürdürülebilir bir yerleşim yerinin kurulmasının mümkün olmadığı gerekçesi ile planlamanın, yeni baştan ve farklı bir anlayışla ele alınmasına karar verildi.

Bu amaçla, şehir plancıları, harita mühendisleri, hukukçular, mimarlar ve uygulamacılardan oluşan özel bir ekip oluşturuldu. TOKİ tarafından hazırlanan yeni planlar, 13 Şubat 2008'de İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclisi tarafından onaylandı.

Eski planda 1.45 olan ortalama inşaat emsaline karşılık, yeni planda emsal değer 1.19'a düşürüldü. Kentsel tasarım ve mimari tasarım çalışmaları gözetilerek, imar mevzuatında öngörülen asgari sosyal donatı alanlarının da üzerinde yer ayrıldı.

Yeşil alanlar ve donatıların birbiri ile bağlı ve bölge içerisinde dengeli dağılmasına önem verildi. Topoğrafya ve jeolojik yapı ile uyumlu ulaşım aksı oluşturulurken, Sazlıdere Barajı ve Gaziosmanpaşa ormanlarına cephe ticaret ve konut alanlarına düşük inşaat emsali verildi.

Bölgede yaşayacak insanların bir kısmının istihdam ve diğer ihtiyaçlarını karşılamak üzere, 200 dönüme yakın konut dışı kentsel çalışma alanları belirlendi.

İklimin yol açtığı çölleşme ve sel gibi nedenlerle gelecekte milyonlarca kişi göç edecek

İklim değişikliğinin yol açtığı çölleşme ve sel gibi nedenlerle gelecekte milyonlarca kişinin yerlerini-yurtlarını terketmek zorunda kalabileceği bildirildi.

Bonn'daki Birleşmiş Milletler Üniversitesi Çevre ve İnsan Güvenliği Enstitüsünün açıklamasında, “Uzmanlar, 2050'ye kadar 200 milyon kadar insanın çevresel sorunlar yüzünden yerlerinden olabileceği tahmininde bulunuyor” denildi.

Enstitü müdürü Janos Bogardi, tüm göstergelerin önemli bir küresel sorunla karşı karşıya olunduğunu gösterdiğini, çevresel sorunlar yüzünden göçmek zorunda kalanların sayısının halen 25-27 milyon olabileceğini söyledi.

Enstitü, çevresel nedenlerle göçün daha ziyade yoksulları, kadınları, çocukları ve yaşlıları etkileyeceğini bildirdi.

Gerek Bogardi'nin enstitüsü gerekse diğer bazı Avrupa araştırma enstitülerinin 22 az gelişmiş ülkede yaptıkları araştırma, insan kaçakçılarının çevre tahribatı yüzünden yapılan göçlerden faydalanabileceğini, göç halindeki insanların kaçakçılar tarafından kolaylıkla sömürülebileceğini, kadınların seks tüccarlarını eline düşebileceğini gösteriyor.

Yaklaşık 80 ülkeden uzmanlar, çevresel sorunlar yüzünden göç edenlere nasıl yardım edilebileceği ele almak için bugün Bonn'da biraraya gelecekler.

Sağlık için sayısız faydası bulunan yeşil çay bu kez güzellik reçetelerinin en önemli faktörü.

Sağlık için sayısız faydası bulunan yeşil çay bu kez güzellik reçetelerinin en önemli faktörü.

Sadece birkaç poşet yeşil çay kullanarak hazırlayacağınız maske ve toniklerle yeşli çayın mucizesini cildinizde hissedeceksiniz.

Yeşil çaylı güzellik reçeteleri

1.Gözler için rahatlatıcı kompres

Yeşil çayı önce keyifli bir içim için, sonra da poşetlerini daha güzel gözlere sahip olmak için kullanın! Harika bir fikir değil mi? Böylece hem içten hem dıştan çift etki yaratmış olacaksınız. Çünkü yeşil çayın uykusuzluk ve stresten dolayı gözlerde oluşan sorunlara karşı rahatlatıcı ve sakinleştirici etkisi var.

2. Göğüsleri sıkılaştırıyor

4 kaşık süzme yoğurt ve 2 yemek kaşığı yeşil çayı karıştırın. Karışımı göğüslerinizin üzerine sürün, 10 dakika bekletin ve sonra yıkayın. Ardından da cildinizi yine bitkisel kökenli (adaçayı ve kekik yağı olabilir) cildi sıkılaştırıcı bir yağ ile nemlendirin. Böylece hem cildinizin nem ve yağ dengesini düzenleyecek hem de göğüslerinizin sıkılığını artıracaksınız.

3. Canlandırıcı suya dalın

Banyo yapmadan önce, yeşil çay ile tuz peelingi yapmaya ne dersiniz? Ayrıca küvetteki suyun içine yeşil çay esansı atabilir ve yeşil çayın canlandırıcı etkisinden faydalanabilirsiniz. Fransız Sothys firmasının banyo tuzları ve Wella’nın yeni banyo serisi Back To Basics’in yeşil çaylı vücut jelleri, kremleri de yeşil çayın faydalarından mümkün olduğunca yararlanmanızı sağlıyor. Yine Elizabeth Arden’nin ünlü parfümü Green Tea, yeşil çayın harika kokusunu teninize taşıyor.

Hunca'dan yeni yatırım. Genç kızların tercihi SHE serisi, parfümün yanı sıra renkli kozmetiğe de adım atıyor.

Türkiye’nin ilk yerli kozmetik üreticilerinden Hunca, ürün yelpazesini her geçen gün biraz daha genişletiyor. Genç kızların tercihi SHE serisi, parfümün yanı sıra renkli kozmetiğe de adım atıyor.

Hunca Kozmetik Yönetim Kurulu Başkanı Tuncer Hunca, Hunca Kozmetik Genel Müdürü Zafer Şahin, Hunca Kozmetik Pazarlama Müdürü Niso Kalaonra’nın katılımlarıyla Swissôtel’de gerçekleştirilen basın toplantısında Hunca’nın yeni yatırımı SHE Colors makyaj ürünleri tanıtıldı.

22.000 metrekarelik bir alana kurulu olan üretim tesisi ve 400 çalışanı ile Hunca, ürün gamına bir yenisini daha ekledi. Parfümde %30, deodorantta ise %22’lik pazar payına sahip olan Hunca, renkli kozmetik sektöründe ise SHE Colors makyaj ürünleriyle pazar payını %8’e arttırmayı hedefliyor.

Parfüm ve dedorant sektöründeki %13’lük pazar payı ile lider konumda olan ve 15-21 yaş genç kızların tercihi SHE, farklı tasarımlı makyaj ürünleriyle de dikkat çekiyor. 4 farklı ürün gamıyla 84 çeşitten oluşan SHE Colors, yeniliğe açık, modayı takip eden, kendine güvenen genç kızların vazgeçilmezi olacak.

Genç kızlar bu yılın makyaj trendini SHE Colors makyaj ürünleri ile belirleyecek…

6 farklı renkten oluşan lippy lolipop lipstick’leri dudaklarda şeker gibi bir tat bırakıyor. Birbirinden canlı renklerin hakim olduğu lip jelly lip gloss’lar ise 12 farklı çeşidiyle dikkat çekiyor. Kirpikleri dolgunlaştıran fat lash maskaralar kirpiklerinize yeni bir hacim kazandırırken ışıltı da katıyor. Eye like sparkle eye liner, rengarenk ışıltılı çizgilerle bakışları daha da belirginleştiriyor. 6 farklı renkten oluşan Sugar lines göz kalemleri ile bakışlarınız derinlik kazanıyor. Jumbo Jelly lines kalem far, Compact, Terracota ve Krem farlar ise göz kapaklarınızı daha da renklendiriyor. Powder Me Sweet Terracota allıkları ise şeker gibi yanaklara sahip olmayı isteyen genç kızların tercihi olacak. Ayrıca SHE Colors’ın ojeleri ile de tırnaklarınız renklenecek.

Genç kızların A’dan Z’ye tüm ihtiyaçlarını giderecek SHE Colors makyaj ürünleri bu yılın makyaj trendini de belirleyecek.

Ankara'da iki kardeş Yılmaz var. Biri sanatçı diğeri siyasetçi.

Eski Başbakanlardan Mesut Yılmaz başkentte siyasi çalışmalar yaparken, kızkardeşi Nilüfer Yılmaz sanat etkinlikleriyle Ankara’da sanatseverlere hitap ediyor.

İstanbul’daki sanat etkinlikleriyle isim yapan, Mayıs 2008’de Ankara’da da bir Galeri açarak her iki ilde de çalışmalarına devam eden Erenus Sanat Galerisi, sezon açılışını 7 Ekim akşamı, Çankaya’da Pekkan Kültür ve Sanat Merkezi içindeki yeni mekanında yaptı.

Sezonun ilk sergisi, Başkentli sanatseverlerin yoğun ilgi ve katılımıyla sıcak bir ortamda gerçekleşti. Soyut ve figuratif soyut resmin 5 önemli ismini ağırlayan Galeride, Mehmet Özer, Habip Aydoğdu, Ali Candaş, Mahir Güven ve Ali Kotan’ın heyecan veren kompozisyonları sergilendi. Galerinin Cinnah Caddesi üzerindeki vitrininde şair Cemal Süreyya’nın ünlü dizesinin tuale yansıtılmış biçimi olan “Bir at oluyor soluğum…” isimli eser dikkat çekti. Sergi, 25 Ekim’e kadar gezilebilecek.

Erenus sanat Galerisi’nin bu sergi açılışına; Galerinin faaliyete geçmesinde büyük katkıları olan Pekkan ailesinin yanısıra Mesut Yılmaz, İlhan Aküzüm, Şevket Bülent Yahnici, Cemali Beyazıt ile başta Habip Aydoğdu ve Ali Kotan olmak üzere birçok Ankaralı sanatçı ve sanatsever katıldı.

Nilüfer Yılmaz, açılışta habercilere, “Mesut Yılmaz’ın siyasetteki rolü nedeniyle medyadan uzak durabilmek için yıllardır özel bir çaba harcadığını ve bunun çok zor bir uğraş olduğunu’ belirterek, “Son dönemde biraz daha rahatız bu konuda. Medyanın sanat çalışmalarımıza ve eserlerimize ilgi göstermesini istiyoruz ama bunun Başbakanın kızkardeşi olduğum için yapılması halinde rahatsızlık duyuyorum” dedi.


Erenus Sanat Galerisi Hakkında:

Bahadır Gökay ve Nilüfer Yılmaz tarafından kuruldu. Amacı, globalleşen dünyada Türk kültür ve sanatını sergileyerek yüceltmenin yanı sıra çağdaş Türk sanatçılarını ve sanatseverlerini diğer ülkelerin sanat ve sanatçılarıyla buluşturarak, uluslararası sanat platformlarındaki gelişmeler konusunda bilgilendirmek, böylelikle eğitim, birikim, yaratıcılık ve emeğin özenle değerlendirildiği bir ortam yaratmak.

Bu yöndeki çalışmaları; seçkin sanatçılara bireysel ve karma sergiler düzenlemek, yurtiçi ve yurtdışında sanat fuarları gerçekleştirmek ve bu fuarlara katılmak, sanatçılarının yurt dışında tanıtımını yaparak onlara uluslararası kimlik kazandırmak, yabancı sanatçılar için sıra dışı etkinlikler yaratmak ve bu sayede ülke tanıtımına da katkıda bulunmak, sanatçılarının yapıtlarını ve sanatsal kimliklerini internet ortamına taşıyarak, çalışmalarını her anlamda değerlendirebilmelerini sağlamak.

Nitelikli sanat etkinlikleriyle tanınan Erenus, İstanbul’daki sergilerini farklı tarihi ve otantik mekanlarda düzenlemektedir. Ankara Erenus Sanat Galerisi ise, Başkentli sanatseverleri, Çankaya’da, Pekkan Kültür ve Sanat Merkezindeki yerinde seçkin sanatçılarla buluşturarak ağırlamayı sürdürmektedir.

Küresel finansal kriz General Motors'un (GM)Avrupa'daki satışlarını olumsuz etkiledi.

General Motors, yaptığı açıklamada, küresel krizin tüketicilerin harcamalarını vurması nedeniyle Avrupa'da bu yılın ilk 9 ayında Opel ve Vauxhall marka araçlarının satışının yüzde 6'dan fazla düştüğünü bildirdi.

Açıklamada, Saab marka araçların satışlarının da aynı dönemde yüzde 16,7 gerilediği, Avrupa'da GM'ye ait bütün marka araç satışlarının ise yüzde 1,9 azalarak 1,6 milyon adet olduğu ifade edildi.

GM, Orta ve Doğu Avrupa'da güçlü büyüme sağlamasının yanı sıra Chevrolet markasının başarısının satış rakamlarının istikrarına yardımcı olduğunu da kaydetti.

8 Ekim 2008 Çarşamba

Beyoğlu'nda park halindeki 2 aracın arasında meydana gelen patlama hasara neden oldu.

Beyoğlu'nda park halindeki 2 aracın arasında meydana gelen patlama hasara neden oldu.

Kasımpaşa Bahriye Caddesi'ndeki AK Parti Beyoğlu İlçe Başkanlığı önüne park edilen 34 EA 2423 plakalı minibüs ile 06 CB 222 plakalı otomobil arasında saat 08.00'de bir patlama oldu. İki araçta küçük çaplı hasara yol açan patlamanın ardından bölgeye polis ekipleri sevk edildi.

Çevre güvenliğini alan polis ekipleri, olay yerinde inceleme yaptı. Polis ayrıca, MOBESE kameralarınca çekilen görüntüleri inceleyecek.

Polis yetkilileri, patlamanın ses bombasından kaynaklanmış olabileceğini ancak kesin sebebinin detaylı incelemeler sonrası açığa çıkacağını bildirdi

Sağlam istifa etti, yerine gelecek isim merak konusu... Beşiktaş'ın hoca arayışlarında hayli ilginç bir isim ortaya atıldı.

Hırvatistan Milli Takımı'nın teknik direktörlüğünü yapan ve Avrupa Şampiyonası'nın ardından bir kulüp takımında görev alma ihtimali bulunan Slaven Bilic'in adı, Beşiktaş'ın yeni teknik direktör adayları arasında geçiyor.

Siyah beyazlı takımın eski kalecilerinden Marijan Mrmic'in de devreye girmesiyle genç teknik adamın Beşiktaş'a gelebileceği gündeme geldi. Siyah beyazlı yönetimin, önümüzdeki günlerde Bilic'le de görüşeceği öğrenildi.

HEM ROCKÇI HEM ALKOLİK

Euro 2008'de elediğimiz Hırvatistan Milli Takımı'nın teknik direktörü olan Bilic, henüz 40 yaşında... Çok genç olmasının yanı sıra hobileriyle de dikkat çekiyor.

İşte özel hayatından birkaç not:

*Küpe takıyor
*Profesyonel anlamda rock müzikle uğraşıyor,
*Gitar çalıyor.
*Alkolle arası hayli iyi ve bazen idmanlara bile alkollü çıktığı iddia ediliyor.

Sabah saatlerinde Haymana'dan gelen depremin ardından bu kez de Kayseri sallandı.

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Deprem Araştırma Enstitüsü’nden alınan bilgiye göre, dün Kayseri'nin Bünyan ilçesine bağlı Elbaşı beldesinde 2.6 şiddetinde bir deprem meydana geldi. Depremde herhangi bir can ve mal kaybının da olmadığı öğrenildi.

Diyarbakır'dan bir kargo şirketi aracılığıyla Bursa'ya bisküvi kutularında esrar sevk ettikleri öne sürülen 6 kişi yakalandı.

Diyarbakır'dan bir kargo şirketi aracılığıyla Bursa'ya bisküvi kutularında esrar sevk ettikleri öne sürülen 6 kişi yakalandı.

Bursa Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi Narkotik Büro Amirliğinden yapılan açıklamaya göre, Diyarbakır'dan kargo yoluyla esrar gönderildiği ihbarını alan güvenlik güçleri, kargo şirketinin merkez Osmangazi ilçesi Kemerçeşme Mahallesi şubesinde önlem aldı.

Güvenlik güçlerinin şubede bulundukları sırada içinde esrar olduğu belirlenen üç bisküvi kutusunu teslim alan Mahmut T (31) ile Serhat E (23), suçüstü yakalanadı. Kutularda yapılan aramada 15,5 kilogram esrar ele geçirildi.

Gözaltına alınan zanlıların ifadeleri doğrultusunda, olayla ilgileri olduğu belirlenen Kemal Ç. (23) Bursa'da, Mehmet Selim A. (39), Metin T. (38) ve Mustafa N. ise (43) Diyarbakır'da gözaltına alındı.

Zanlılardan Metin T'nin, kargo şirketinin Diyarbakır şube müdürü olduğu belirtildi.

Zanlılar, sorgulamalarının tamamlanmasının ardından, ''Suç işlemek için örgüt kurmak, örgüt kapsamında uyuşturucu ticareti yapmak'' suçundan adliyeye sevk edildi.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), bu yılın 9 ayında, kapanan ve açılan şirket sayısını açıkladı.

Türkiye'de bu yılın 9 ayında, kapanan şirket sayısında yüzde 1,49 artış, yeni kurulan şirketlerin sayısında ise yüzde 4,99 gerileme oldu.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Ticaret Sicili Gazetesi'nin 2007-2008 Eylül ayı ile Ocak-Eylül dönemi, Kurulma, Tasfiyeye Girme ve Kapanma istatistiklerini açıkladı.

Buna göre, geçen yıl Ocak-Eylül döneminde 41 bin 479 olan yeni kurulan şirket sayısı yüzde 4,99 oranında gerileyerek, bu yıl aynı dönemde 39 bin 410'a düştü. Geçen yıl Ocak-Eylül döneminde 7 bin 401 olan kapanan şirket sayısı da yüzde 1,49 artarak, bu yılın aynı döneminde 7 bin 511'e çıktı.

Geçen yıl 9 ayda bin 407 kooperatif kurulurken, bu yılın aynı döneminde kurulan kooperatif sayısı yüzde 21,89 gerileme ile bin 99'a düştü. Kapanan kooperatif sayısı ise aynı dönemler itibariyle karşılaştırıldığında yüzde 8,07 gerileme ile bin 487'den bin 367'ye indi. Gerçek kişiler tarafından kurulan ticari işletme sayısı ise yüzde 0,09 gerileme ile 38 bin 768'den, 38 bin 733'e geriledi.

Öte yandan, geçen yılın 9 ayında 8 bin 387 olan tasfiye halindeki şirket sayısı ise yüzde 3,93 artış ile 8 bin 717'ye yükselirken, geçen yılın Eylül ayında 136 olan tasfiye halindeki şirket sayısı da yüzde 9,56 artarak 149'a çıktı.


-EYLÜL AYI RAKAMLARI-


Geçen yılın Eylül ayında 4 bin 268 yeni şirket kurulurken, bu yılın aynı ayında bu sayı yüzde 16,87 gerileme göstererek 3 bin 548'e inerken, kapanan şirket sayısı da yüzde 2,90 artış ile 655'den 674'e çıktı.

Aynı dönemler karşılaştırıldığında kurulan kooperatif sayısı 92'den 79'a, gerçek kişiler tarafından kurulan ticari işletme sayısı da 3 bin 728'den 3 bin 541'e geriledi. Kurulan kooperatif sayısında yüzde 14,13, gerçek kişiler tarafından kurulan ticari işletme sayısında da yüzde 5,02 azalma belirlendi.

Bu yılın Eylül ayında kapanan kooperatif sayısı ise 123 olurken, geçen yılın söz konusu ayında bu sayı 163 olarak gerçekleşmişti. Gerçek kişiler tarafından açılan ve kapanmak zorunda kalan ticari işletmelerin sayısında ise bu yılın eylül ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 67,65 artış görülerek, bin 249'dan 2 bin 94'e yükseldi.

PKK yine kendi içinde çatışmaya girdi! Konu ise para... Örgütün parasını alıp kaçan teröristler infaz edildi.

Türk Silahlı Kuvvetlerinin düzenlediği operasyonlarda büyük kayıplar veren terör örgütü, bir taraftan yolsuzluk, zimmete para geçirme, cinsel taciz, örgütün paralarıyla kaçma gibi olaylarla çalkalanıyor.

Terör örgütünün parasıyla kaçmaya çalışan 3 kişi, aralarında çatıştı. Bir kişinin öldüğü çatışmanın ardından, sağ kalan kız kardeş ve ağabey ise örgüt tarafından infaz edildi.

PARALARI ALIP ÖRGÜTTEN KAÇTILAR

Terör örgütünün İran'daki uyuşturucu kuryeliğini yaptığı bildirilen ''Dilan'' kod adlı Sevim A, ağabeyi Refik A. ve ''Serdar'' kod adlı Ferhat E. adlı teröristler, İran'da yaşayan Kürtlerden toplanan haraç ve uyuşturucudan sağlanan yaklaşık 350 bin avro parayı zimmetlerine geçirerek örgütten kaçtı.

KAÇAKLAR KENDİ ARALARINDA ÇATIŞTI

Önce İran'ın Şehidan bölgesinde gizlenen kaçak teröristler, daha sonra Yüksekova'nın Tülören Köyüne geldi. Ancak teröristlerden ''Serdar'' kod adlı Ferhat E, paralarla birlikte tek başına Avrupa'ya kaçmak istemesi üzerine kaçaklar kendi aralarında çatışmaya girdi. Çatışmada ''Dilan'' kod adlı Sevim A. ve ağabeyi Refik A, ''Serdar'' kod adlı Ferhat E'yi tabancayla öldürdü.

''Dilan'' kod adlı Sevim A'nın da yaralanması üzerine Avrupa'ya kaçma planlarını bir süre ertelemek zorunda kalan kardeşlerin, önce Yüksekova'nın Esendere kırsalında, daha sonra akrabalarının yaşadığı Ağa Tepe Köyü'nde gizlendikleri ortaya çıktı.

TERÖRİSTLER KAÇAKLARI YAKALADI

''Serdar'' kod adlı Ferhat E'nin yakınlarının ihbarı üzerine, ağabey ve kız kardeşin terör örgütü tarafından yakalandıkları belirlendi. Köylülerin iki kardeşi vermek istemedikleri, bunun üzerine terör örgütü sorumlusunun, ''Ağabey ve kız kardeşin kesinlikle öldürülmeyecekleri, sadece sorgulanarak öz eleştiri verecekleri'' yönünde söz vermesi üzerine, kaçakların teslim edildiği kaydedildi.

Terör örgütü mensuplarının, ağabey ve kız kardeşi sorguladıktan sonra İran'ın Şehidan bölgesinde infaz ettikleri öne sürüldü.

ÖRGÜTTEN DİĞER KAÇIŞ ÖYKÜLERİ

Başları kesilerek öldürüldüler: PKK'nın Ermenistan'daki kasası olarak bilinen Murat Y. ve Mizgin kod adlı sevgilisi, örgütün yüklü miktardaki parasıyla kaçarken Ermenistan-İran sınırında yakalanmış, ''evlenebilmek için örgütün parasını kullandıkları'' yönündeki öz eleştirileri dikkate alınmayan iki sevgilinin, başları kesilerek öldürüldükleri ortaya çıkmıştı.

Hayat kadınıyla kaçtı: Yine, terör örgütünün Güney Kıbrıs sorumlusu ''Diyar'' kod adlı İlhami Ü, terör örgütünün uzantısı dernek kasasında gizlenen 100 bin avro ile Güney Kıbrıslı bir hayat kadınıyla Yunanistan'a kaçmıştı.

Beşiktaş'ta 8 kez basılan kumar merkezi yine basıldı. Gözaltına alınanlar arasında Mustafa Topaloğlu da vardı.

Uzayı türkücü Mustafa Topaloğlu'ndan ilginç savunma.. Kumar baskınında gözaltına alınan sanatçı, kendini "çay içmeye gittim" sözleriyle savundu

Aldığı bir ihbarı değerlendiren Asayiş Şube Müdürlüğü Ahlak Büro Amirliği ekipleri daha önce 8 kez basılan Etiler Aytar Caddesi üzerindeki 'Osmancık' isimli eğlence merkezine saat 01.00 sıralarında baskın düzenledi. Operasyonda 6 black jack masası, oyun pulları ve oyun kağıtları ele geçirilirken 12'si kadın toplam 33 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar arasında türkücü Mustafa Topaloğlu da vardı.

ARKADAŞA ÇAY İÇMEYE GİTMİŞ

Topaloğlu'nun polis aracına bindirilirken, görüntülenmemek için ceketiyle yüzünü kapattığı görüldü. Asayiş Şube Müdürlüğü'ne getirildiğinde ise yüzünü gizleme gereği duymayan Topaloğu kumar oynamadığını söyleyerek "Arkadaş ziyaretine geldik, çay içelim dedik" dedi. Topaloğlu, "İçeride kumar mı oynanıyor?" sorusuna ise "Hayır, kumar falan oynanmıyor" yanıtını verdi.

İRAN UYRUKLU KADIN KALP KRİZİ GEÇİRDİ

Öte yandan, polisin baskın sonrası gözaltı işlemleri yaptığı sırada, yabancı uyruklu Azan Balakata isimli kadın fenalaştı. Olay yerine çağrılan ambulansta ilk müdahalesi yapılan kadın tedavi için Özel Memorial Hastanesi'ne kaldırıldı. İran uyruklu olduğu öğrenilen kadının kalp krizi geçirdiği iddia edildi. Gözaltına alınan kişilere Kabahatlar Kanunu'na muhalefetten işlem yapılacağı öğrenildi.

Erzurum'da iki kişi arasında çıkan silahlı kavga sonucu bir kişi yaşamını yitirdi. Olayla ilgili soruşturma sürüyor.

Erzurum'da iki kişi arasında çıkan silahlı kavga sonucu bir kişi yaşamını yitirdi. Kavganın kardeş kavgası olduğunu sananlar ise acı gerçeği sonradan öğrendi.

Alınan bilgilere göre merkez Köşk Mahallesi'nde S.Ç ile E.D arasında kavga çıktı. Olayda E.D tabancayla S.Ç'yi vurdu. Ağır yaralanan S.Ç kaldırıldığı Atatürk Üniversitesi Aziziye Araştırma Hastanesi'nde hayatını kaybetti.

Önce iki kardeş arasında yaşandığı zannedilen kavganın daha sonra E.D ile S.Ç arasında daha önce yaşanan bir husumete dayandığı anlaşıldı. Emniyet ekipleri kayıplara karışan S.Ç'nin yakalanması için operasyon başlattı.

Taksiyle çarpıp kaçtığı kadının hayalini görünce bayıldı. Vicdan azabıyla eşini arayınca yakayı ele verdi.

Zonguldak'ta maden işçisi sürücü, otomobiliyle çarpıp ölümüne yol açtığı kadını kömür ocağında gördüğünü sanarak bayılmasının ardından yaşadığı korku ve vicdan azabı sonucu kadının eşini telefonla arayınca, kazadan 2 yıl sonra teknik takip sonucu yakalandı.

25 Eylül 2006'da Üzülmez mevkisinde yolun karşısına geçmeye çalışan Ayten Ünal'a (49) çarparak kaçan sürücüyle ilgili yolda bulunan far kırıklarından otomobilin markasını belirleyen polis ekipleri, soruşturmayı bu yönde sürdürdü.

Kentteki oto sanayi sitelerinde araştırma yapan polis, aracın buralarda tamir edilmediğini belirlemesi üzerine istihbarat çalışmasına yöneldi.

Bu arada, olayla ilgili Ünal'ın eşi Şerafettin Ünal, kendisini telefonla arayan tanımadığı bir kişinin, ''Eşinize çarpan kişi özür dilese affeder misiniz'' şekilinde sorular sorması üzerine polise başvurdu.

Ünal'ın telefonunu teknik takibe alan polis, gizli numaradan tekrar arayan kişinin, ölümüne yol açtığı kadının eşiyle zanlıyı buluşturmak istediğini öğrendi. Ünal'dan bir taksi durağı mevkisinde randevu vermesini isteyen emniyet güçleri, söz konusu yere gelen kişiyi yakaladı.

Gözaltına alınan ismi açıklanmayan kişi, kazayı kendisinin değil, arkadaşının yaptığını belirtmesi üzerine otomobilin sürücüsü olduğu belirlenen Serdar A. (25) yakalandı.

Serdar A'nın kazadan 20 gün sonra düğünü olması nedeniyle polise gidemediğini, otomobilini teyzesinin oğlunun evinin önüne sakladığını belirterek, daha sonra Ankara'da aracının onarımını yaptırıp, Trabzon'da sattığını söylediği bildirildi.

Madenlerde çalıştığı sırada ölümüne yol açtığı kadını yerin altında görerek ''ne yaptın sen'' dediğini zannedip bayıldığını, ardından da sürekli kabuslar görmesi üzerine vicdanını rahatlatmak için Ünal'ın eşine ulaştığını anlatan Serdar A, ölen kadının eşini kendisini affetmesi konusunda nabız yoklamak için aradığını belirttiği öğrenildi.

Serdar A, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine konuldu.

Akıllara durgunluk veren olay! Gay sevgilisini öldürdükten sonra zeytin yağda kızartıp yedi.

İngiltere'de, 1993'ün `Gay Güzeli' seçilen Anthoney Morley'in, gay sevgilisini öldürdükten sonra zeytin yağda kızartıp yediği ortaya çıktı.

Akıllara durgunluk veren olay İngiltere'nin Leeds kentinde yaşandı. Polis, 33 yaşındaki Damian Oldfield'in cesedini geçtiğimiz Nisan ayında 1993 gay güzeli olan 36 yaşındaki Anthoney Morley'in evinde buldu.

Polis, daha sonra ceset üzerinde yapmış olduğu çeşitli incelemelerde, Oldfiled'in bacağından kesilen bir parçanın üzerine baharat eklenip pişirildiğini de tespit etti.

Polisin yaptığı soruşturmada, gay çiftin, uzun süredir birlikte olduğu ve şef olan Morley'in gay magazinlerine reklam sayfası hazırlayan sevgilisi Oldfield'e olay gününde yemek hazırladığını ve bilinmeyen bir nedenle daha sonra tartıştıklarını saptadı.

Evde yapılan incelemelerde, 2 gay'in o gece cinsel ilişkide bulundukları ve daha sonra ise Morly'in sevgilisine saldırarak defalarca vücudunun değişik bölgelerinden bıçakladığı tespit edildi. Evin mutfağında, Oldfield'e ait 6 parça zeytinyağında kızartılmış ve çiğnenip çöpe atılmış halde bulundu.

Leeds Ağır Ceza Mahkemesi'nde sorgulaması süren 1993 Mr. Gay güzeli Anthoney Morley'in, cinyeti işlediği günün sabahında evinin yakınındaki bir mağazaya giderek kendisine tecavüz etmek isteyen birini öldürdüğünü söylemiş ve polis tarafından hemen gözaltına alınmıştı.

Davaya bakan savcı Andrew Stubbs, Morley'in gay güzeli seçilmesine karşın cinselliği konusunda büyük sorunları olduğunu söyleyerek, jüri üyelerini olay gününün ardından Anthoney Morley'in evinde çekilen korkunç cinayet fotoğrafları konusunda uyardı.

Olayla ilgili dava, Leeds Ağır Ceza mahkemesinde halen devam ediyor.

Gürcistan'daki Rus askerlerinin, güvenlik kuşağı olarak oluşturulan tampon bölgelerden çekilmeye başladı.

Rus ordusundan İgor Konaşenkov, Rus askerlerinin Güney Osetya dışındaki tampon bölgede kurulan 6 kontrol noktasından çekilmeye başladığını söyledi.

Bu arada, yaklaşık 50-60 kadar Rus askeri aracını içeren bir konvoyun da, Gürcistan'ın batısındaki bir üsten ayrılarak Abhazya'ya geçtiği belirtildi.

Reuters muhabiri, Zugdidi yakınındaki Urta üssünden ayrılan askeri konvoyun, Abhazya'ya doğru İnguri ırmağını geçtiğini aktardı.

Rusya, Gürcistan topraklarındaki tampon bölgede bulunan askerlerinin çekilme işleminin çarşamba gününe kadar tamamlanacağını açıklamıştı.

Beşiktaş'ın eski teknik direktörü Tigana resmen bombardıman yaptı. Sinan Engin ve kulüpteki satılık gazetecilerle ilgili sözleri olay olacak.

Beşiktaş'da Ertuğrul Sağlam'ın istifası ile başlayan tartışmalara eski teknik direktör Tigana'da katıldı. Tigana'ya göre Beşiktaş'ı kanser eden Sinan Engin... Takımın ve kulübün en büyük derdi de o...

BUNUN ALTINDA BAŞKA ŞEY VAR

Ertuğrul Sağlam'ın yeni kuşağın en iyi temsilcilerinden biri olduğunu ifade eden Fransız teknik adam, "Ertuğrul Sağlam'ın gidişine çok üzüldüm. Ertuğrul gerçekten de yeni kuşağın en iyi antrenörlerinden biridir. Ayrıca karakter olarak da son derece düzgün, beyefendi bir insandı. Beşiktaş'ta da son derece başarılıydı. Takımın ligde mağlubiyeti olmadığı gibi şampiyonl

Sinan Engin'e verip
veriştiren Tigana,
"Engin Beşiktaş için
bir kanserdir" dedi.

uğun da en büyük adaylarından biriyken istifaya zorlanması çok saçma.
Böyle bir şey olamaz. Bunun altında başka şeyler aramak lazım." diye konuştu.

ENGİN BEŞİKTAŞ'IN KANSERİ

Uzun süre görev yaptığı için Beşiktaş kulübünü çok iyi tanıdığını söyleyen Jean Tigana, son derece ilginç tespitler yaptı. Siyah-Beyazlı kulübün içinde iki tane büyük sorun olduğuna dikkat çeken Fransız teknik adam, "
Birincisi; Sinan Engin o kulüpte olduğu sürece Beşiktaş'ta hiçbir teknik adamın başarılı olma şansı yok. Engin, Beşiktaş için bir kanserdir. Kesilip atılmadığı sürece kulüpte sıkıntılar devam eder.

BEŞİKTAŞ'IN SATILIK MUHABİRLERİ

" İkinci konu da; Beşiktaş camiasını yakından takip eden iki tane de satılık muhabir var
. Onlar yönetimin istediği şeyleri yazarlar. Bazen futbolcuların bazen teknik direktörün aleyhlerine yazı yazmak için direktif alırlar. Bu art niyetli insanlar gitmeden Beşiktaş'ın başarılı olma ihtimali hiçbir zaman yok." açıklamasında bulundu.

Her derde deva aspirinin bir yönü daha keşfedildi. Yapılan bir araştırmaya göre ağrı kesicilerin kanseri önlüyor.

Kanada'da yapılan yeni bir araştırmada, aspirin ve ibuprofen gibi yaygın kullanılan ağrı kesicilerin, kadınlarda meme kanserine yakalanma riskini beşte bir oranında azaltabileceğini öne sürüldü.

Ağrı kesiciler ve meme kanseri konusunda yeniden gözden geçirilen bilimsel çalışmaların ışığı altında bu ilaçların düzenli kullanımının bu hastalığın oluşma ihtimalini yüzde 21 oranında azalttığı belirtildi.

Bilim adamları bu çerçevede, 5 ülkedeki 2.7 milyondan fazla kadınla yapılan 38 araştırmayı gözden geçirdi. Sonuçlar, düzenli ağrı kesici kullanan kadınların bu hastalığa yakalanma ihtimalinin düşük olduğunu gösterdi.

İlaçlarla ilgili tek tek yapılan analizlerde ise aspirin kullanımının bu riski yüzde 13 oranında, ibuprofenin de yüzde 21'e kadar azaltabileceği görüldü.

Önceki çalışmalarda da ağrı kesicilerle meme kanseri arasındaki bağlantı araştırılmış, ancak sonuçlar çelişkili çıkmıştı.

Ancak bilim adamları, başka deneylerle yeni bulgular kanıtlanıncaya kadar bu ilaçların meme kanserinin önlenmesi için rutin kullanılmasını önermiyor. Doktorlar ayrıca, aspirinin çok sık kullanılmasının, aralarında mide kanamasının da bulunduğu ciddi yan etkilerinin olabileceği uyarısında bulunuyor.

Ligde ''teknik adam kıyımı'' bu sezon erken başladı ve ilk 6 hafta sonunda 4 kulüp teknik direktörleri ile yollarını ayırdı.

Turkcell Süper Lig'de ''teknik adam kıyımı'' bu sezon erken başladı ve ilk 6 hafta sonunda 4 kulüp teknik direktörleri ile yollarını ayırdı.

Antalyaspor, Konyaspor, Kocaelispor ve Beşiktaş, henüz sezonun başında teknik direktör değişikliğine gitti.

Sezonun başlamasına çok kısa bir süre kala sürpriz bir kararla Hikmet Karaman ile yollarını ayıran Antalyaspor, 2008-2009 sezonuna Çek Jozef Jarabinsky ile başladı.

Konyaspor, sezona Raşit Çetiner ile start verirken, 3. hafta sonunda görevden alınan Çetiner'in yerine, 5. hafta öncesi Giray Bulak iş başına getirildi.

Kocaelispor ise 4. hafta sonunda Engin İpekoğlu ile yollarını ayırırken, takım, 6. hafta öncesi Yılmaz Vural'a emanet edildi.

Son olarak da Beşiktaş'ta, 6. hafta sonunda Ertuğrul Sağlam, görevi bıraktığını açıkladı.

GEÇEN SEZON 12 TAKIMDA DEĞİŞİKLİK OLDU

Turkcell Süper Lig'de geçen sezon sadece 6 kulüp, başladığı teknik direktörle sezonu tamamlamıştı.

Beşiktaş Ertuğrul Sağlam, Fenerbahçe Zico, Gençlerbirliği Oftaş Spor Osman Özdemir, İstanbul Büyükşehir Belediyespor Abdullah Avcı, Kayserispor Tolunay Kafkas ve Sivasspor Bülent Uygun ile sezonu tamamlarken, diğer 12 takımda ise teknik direktör değişiklikleri yaşanmıştı.

Daniel Güiza’nın son haftalarda sakat sakat forma giydiği ortaya çıktı.

Fenerbahçe’nin golcü oyuncusu Daniel Güiza’nın son haftalarda sakat sakat forma giydiği ortaya çıktı.

İspanyol Milli Takım doktorları Güiza’nın sağ ayak bileğinde eziklik görüldüğünü ve önlem alınmaması halinde durumunun tehlikeye girebileceğini açıkladılar.

Doktorlar golcü oyuncunun sakatlığının şimdilik endişe verici olmadığını ve oynamasının engel teşkil etmeyeceğini belirttiler, “Ancak fazla zorlanırsa sıkıntı doğabilir” dediler.

Güiza’nın İspanya’nın Dünya Kupası eleme maçları için bulunduğu milli takımda tedavisine başlandığı ve gelişmeler hakkında Fenerbahçe Kulübü’ne de bilgi verileceği bildirildi.

Bu arada Güiza, Marca gazetesine verdiği demeçte, “Eğer Luis Aragones’in işine son verilirse bu beni üzer ama diğer takım arkadaşlarımı bilemem” açıklamasında bulundu. İspanyol oyuncu, “Fenerbahçe’nin bu duruma düşeceğini beklemiyordum ama futbol çok karışık. Bu tip zorluklar da normal. Hocamız güçlü biri. Zorluklardan çıkabilecek sert bir adam” dedi.

ABD, Avrupa ve Asya'daki borsalarda yaşanan şoklar dalga dalga Türkiye'ye geliyor.

ABD, Avrupa ve Asya'daki borsalarda yaşanan şoklar dalga dalga Türkiye'ye geliyor. Dolar saat 09.45 itibariyle bankalararası piyasada 1.40 YTL'den işlem görüyor.

Sabah saatlerinde dolar YTL paritesi 1.40'ı geçerken 1.4205'e kadar tırmandı. Dolar 17 Ağustos 2007'den bu yana ilk kez 1.40'lı rakamları görürken yükseliş piyasalarda dikkatle izleniyor.

BORSA 2005 AĞUSTOS SEVİYLERİNDE

İMKB Bileşik Endeksi 29.096,18 puana kadar gerileyerek, en son 2005 yılı Ağustos ayında gördüğü seviyelere geri döndü. Endeks, dünkü 12,87 puan ve yüzde 0,04'lük düşüşle yerinde saymıştı.

Endeks, seansın 1 saat 15 dakikalık bölümünü, önceki ikinci seans kapanışına göre 2.287,98 puan düşerek 29.273,89 puandan geçti. Hisse senetleri bu seviyede ortalama yüzde 7,25 değer yitirdi. İlk bölümde işlem hacmi ise 447.7 milyon YTL olarak gerçekleşti.

UZMANLARIN GÖRÜŞÜ

Uzmanlar, ABD;de piyasaların FED'den bir faiz indirimi beklediğini, buna ilişkin bir hareket gelmemesinin piyasalarda moralleri bozduğunu savunuyor.

Yurt içinde ise yurt dışı piyasalara paralel dalgalı seyrin devam ettiğini vurgulayan uzmanlar, her ne kadar İMKB 30 Endeksi tarihi destek noktalarını test etse de yurt dışı piyasalar yönünü yukarı çevirmeden, yurt içinde bu seviyelerden tepki gelmesinin zorluğuna işaret ediyor.

RUS BORSASI KAPATILDI

Rusya Borsasında açılıştan yarım saat içinde, Rusya'nın birçok ticaretinin yaşandığı MİCEX Endeksi yüzde 14 oranında değer kaybetmesi üzerine cuma gününe kadar işlem durduruldu.

İTALYANLAR PANİKTE

Uzmanlar bu sabah Türkiye borsasında düşüş yönlü bir seyir olabileceğini belirtiliyorlar. Bu arada İtalyan UniCredit ve Dexia gibi kurumlar acil önlem paketi çalışmalarına başladılar. İngiltere'de ciddi bir bankacılık paketi açıklanması bekleniyor.

ÇİN BORSASI DA DÜŞTÜ

Çin Borsası küresel finansal krizin etkileri ile yüzde 3 oranında değer yitirdi. Şangay Endeksi, gün içinde yüzde 4 değer yitirmesinin ardından toparlandı. Endeks kapanışta 65,61 puan değer yitirerek 2.090,37 puana indi.

7 Ekim 2008 Salı

Hey maymun bana bir bira

Japonya'nın başkenti Tokyo yakınlarındaki bir tavernaya gelen müşterilere bir çift makak maymunu hizmet ediyor.

Kayabukiya tavernasının iki sevimli garsonundan genç olanı Fuku-çan genellikle ilk vardiyada görev alıyor. Fuku-çan'ın tavernadaki tek görevi müşterilere yemeğe başlamadan önce ellerini temizlemeleri için sıcak ıslak havlu vermek. Fuku-çan'ın 2 yıllık iş tecrübesi bulunuyor.

Müşterilerin bir dediğini eksik etmeyen Yat-çan da içki servisi yapıyor.

Geleneksel garson giysileri içindeki Fuku-çan ve Yat-çan hizmetlerinin karşılığında müşterilerden bahşiş olarak soya fasulyesi alıyor.

Tavernanın sahibi, maymunlardan yaşlı olanının iş sırasında kendisini taklit etmesi üzerine bu ilginç fikri bulduğunu belirtiyor.

Japon hayvan hakları kurallarına göre, her iki maymun da 2 saatlik vardiyalarda çalışabiliyor.

Kasa soyan gördük... Banka soyan gördük... Eve giren hırsız gördük ama böylesini hiç görmedik.

Muğla'nın Milas ilçesine bağlı Yusufça köyündeki Şeyhköy türbesinin kapı ve pencereleri çalındı.

Alınan bilgiye göre, Milas Müze Müdürlüğü'nce kısa bir süre önce tescil edilerek tarihi eser kapsamına alınan Şeyhköy türbesinin kapı ve pencerelerinin çalındığını fark eden köylüler, yetkililere haber verdi.

Kapı ve pencerelerin, kimliği henüz tespit edilemeyen kişi ya da kişilerce sökülerek çalındığını belirleyen jandarma, zanlıların yakalanması için çalışma başlattı.

Yusufça Köyü Muhtarı Ali Demirbaş, türbedeki hırsızlığa üzüldüklerini belirterek, ''Maalesef köyümüzde son günlerde hırsızlık olayları arttı. Daha önce de Şeyhköy külliyesi ve mezarlığında kullanılan masa, sandalye ve örtüler çalınmıştı'' dedi.

Yıkılmaya yüz tutan tarihi türbeyi belediyenin yardımlarıyla ayakta tuttuklarını kaydeden Ali Demirbaş, ''Selçuklular dönemine ait türbenin daha iyi korunması için jandarma ekiplerinin devriye sayısını artırmasını istiyoruz'' diye konuştu.

şehit Ramazan Yeşil'in yanında bulunan yaralı asker Mehmet Tokmak

Çatışma anının anlatırken söyledikleri bölgedeki güvenlik zaafiyetini ortaya çıkardı. Teröristler meğer Perşembe gecesi saldırıya başlamış. Cuma öğlen saatlerinde yeniden saldırıya geçen hainlere karşı direnen Bayraktepe mevzisine yardım askerler şehit olduktan sonra gelmiş.

Antalyalı er Ramazan Yeşil'in kanının son damlasına kadar savaştığı ortaya çıktı. Şehit er Ramazan ile aynı mevzide bulunan ve çatışmadan yaralı olarak kurtulan arkadaşı Mehmet Tokmak'ın kendisini aradığını söyleyen anne Havvana Yeşil, "Beni aradı, 'Ramazan'ı kurtaramadık, o şehit oldu, kabul edersen bende bir oğlun olarak gelip elini öpeceğim' dedi. Kabul ettim. Onu oğlum gibi bağrıma basarım, belki oğlumu onda görürüm" dedi.

PERŞEMBE GECESİ SALDIRMIŞLAR

Mehmet Tokmak'ın şunları söylediği öğrenildi: "İlk çatışma perşembeyi cumaya bağlayan gece saat 24.00 sıralarında çıktı. Jandarma harekât ekipleri termalle yaptıkları gece avında iki kişinin görüntüsünü almış. Bizler de mevzilerimizdeydik. Bize ateş emri verildi. Çatışma çıktı sabaha kadar sürdü. Sabah çatışma durdu. Öğle saatlerinde teröristler yeniden saldırıya geçti.

AYAĞI PARÇALANDI

Bu kez daha kalabalıklardı ve her yerden ateş ediyorlardı. Kanas ve roketatarlarla saldırıyorlardı. Biz de ateş ediyorduk." El bombaları atmaya başladılar, biz aynı tepede 6 arkadaştık. Kardeşim gibi sevdiğim Ramazan da yanımızdaydı. Ramazan'ın yakınına el bombası düştü ve patlama oldu. O anda Ramazan'ın ayağı parçalandı. Vücuduna şarapnel parçaları saplanmıştı. Mevzideki diğer 4 arkadaş o anda şehit oldu.

SÜREKLİ SU İSTİYORDU

Ramazan'la konuşuyorduk yanına iki tane daha el bombası düştü. Ramazan, onları patlamadan alıp teröristlerin üzerine attı. Başımızı kaldıramıyorduk, destek de geç kalmıştı. Ramazan yaralıydı ve çok kan kaybediyordu. Sürekli su vermem için yalvarıyordu. Fakat su vermemek için ona, 'Tamam, sabret, yardım geliyor' diyordum. Yanımda su vardı. Ancak daha önce bize 'su vermeyin' dendiği için ona su vermedim. Daha sonra Ramazan'ın yalvarmalarına dayanamadım, durumu da iyice kötüleşmişti. Ve birkaç yudum su verdim. Ramazan orada şehit oldu. Yarası çok ağırdı. Ben de o arada yaralandım. Kâbus gibiydi, gözümüzü açamıyorduk. Yardım geldiğinde yanımdaki tüm arkadaşlarım ölmüştü."

Yattara transferinde pürüz çıktı

Yattara transferinde flaş gelişme

Trabzonspor'un Yattara'nın bonservisini ödemesi için Al Sadd'a verdiği süre sona erdi, ancak Katar kulübü söz konusu ödemeyi yapmadı.

Kulüp menajeri Caner Çuvalcıoğlu, yönetim kurulunun Yattara'nın bonservis bedelinin yatırılması için bugün (7 Ekim) 17.00'a kadar süre verdiğini belirterek, "bu süreye kadar herhangi bir gelişme yaşanmadı. Katar kulübü, hesabımıza bonservis bedelini yatırmadı" dedi.

Haftalık toplantısını yapan yönetim kurulunun bu gelişmeleri değerlendirdiği bildirilirken, konuyla ilgili açıklama yapılması bekleniyor.

Trabzonspor ve Al Sadd, Yattara'nın transferi için bayram öncesi 10.7 milyon euro bonservis bedeli ile anlaşma sağlamıştı.

Kanlı örgüt savaşta kullanılması yasak silahlarla saldırdı.

Kanlı saldırının ardından çok şey konuşuldu ama gözden kaçan çok önemli bir nokta var. O da teröristlerin elindeki silahlar. Bunlar kullanımı yasak olan silahlar... Peki PKK bu silahları nereden buldu. Terör uzmanı ve Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Ercan Çitlioğlu'nun açıklamaları dikkate değer. Bakın neler söylüyor.

MEVSİ KAZILAMAYAN KARAKOL: "Bakın, şimdi şu noktalara dikkat edelim. Saldırıya uğrayan Aktütün karakolu değil, öncü birliğin konuşlandığı Bayraktepe mevkii. Aktütün karakolu ile Bayraktepe arasında 6 km mesafe var. Bayraktepe bazalt kayalıklardan oluşan ve çok sert bir araziye sahip bir mevkii. Bazalt kayalar yanardağların püskürmesinden sonra oluşan, mevzi kazılması mümkün olmayan özelliklere sahip.

ASIL HEDEF BAYRAKTEPE: Bayraktepe ile Aktütün arasındaki mesafe 6 km olmasına rağmen, aradaki mesafe ancak 2.5 saatte alınabiliyor. PKK’nın saldırısı medyada yansıtıldığı gibi Aktütün'de değil, Bayraktepe'de. PKK Bayraktepe’yi ele geçirse, elbette ondan sonraki hedefi Aktütün olacaktı ama Bayraktepe’ye ulaşamadı. "

61 ASKER 350 TERÖRİSTE KARŞI: Bayraktepe’de saldırı esnasında 61 askerimiz mevcuttu. Saldıran grup ise 350 teröristten müteşekkildi. 350 terörist 61 kişilik asker gücüyle püskürtüldü.
Üstelik saldıran terörist grup çok ağır ve kullanılması yasak silahlarla saldırdı. İKİYE BÖLEN SİLAH: "Doçka marka uçaksavarlar kullandılar. Bu silahların mermi çapı 12.7 mm’dir. İnsana isabet ettiğinde gövdesini ikiye böler. Cenevre Konvansiyonuna göre bu silahların insana karşı kullanılması yasaktır. Uçaksavarlar uçaklara ve zırhlı araçlara karşı kullanılır. Uçaksavarları insanlara karşı kullanmak bir savaş suçudur." BU SİLAHLAR NEREDEN ALINDI? : "Doçka uçaksavarları Ruslar üretiyor ve bunlardan Irak’ta çok bolca var. Kuzey Irak’taki Kürt yönetiminde bu uçaksavarlardan bol miktarda var. Barzani’nin peşmergeleri de bu uçaksavarları kullanıyor. Doçka uçaksavarlar aslında eski tip silahlar ama PKK’nın bunları kullanmasının şöyle bir sebebi var. Doçka uçaksavarlar kolayca sökülüp, katırlara yüklenerek taşınıp, ardından da çok kolayca tekrardan monte edilebiliyorlar. PKK bu uçaksavarları söküp, parça parça taşıyıp, istediği mevzide kolayca monte edebildiği için tercih ediyor.

PEŞMERGELER Mİ VERİYOR?: "PKK bu silahları hem peşmergelerden, hem de Irak’taki direnişçilerden alıyor. Biliyorsunuz, Saddam zamanında Irak Rusya’dan silah alırdı. Saddam sonrasında da bu silahlar Irak’ta kaldı ve Kuzey Iraklı Kürtlerle ABD’ye karşı direnenlerin eline geçti."

NAYLON GİYİP GİZLENDİLER: "PKK’lı teröristler giysilerinin üzerine naylon geçirerek termal kameranın ısı ölçümünü engelliyorlar. Termal kameralar dağ keçisi ile insan arasındaki farkı dahi ölçüyor ama terörist üzerine naylon geçirince ölçüm yapamıyor."

Petrolün satış fiyatı dünya piyasalarında yaklaşık 2 dolar arttı.

Uluslararası piyasalarda dün yaklaşık 6 dolar değer kaybeden ham petrol bugün kısmen toparlandı.

ABD ham petrolünün varil fiyatı 1,85 dolar artarak 89,96 dolara çıktı. Dün ABD ham petrolü 6,07 dolar düşerek son 8 ayın en düşük seviyesi olan 87,56 doları görmüştü.

Londra Brent tipi ham petrolün varil fiyatı da 1,51 dolar artarak 85,19 dolar oldu.
ABD ham petrolünün varil fiyatı, 147,27 dolarla tüm zamanların en yüksek değerini gördüğü 11 Temmuz'dan bu yana yaklaşık yüzde 40 değer kaybetti.

Ergen'in şarkıcılık kariyeri risk altında.

Magazin özetleri 1
Gülben Ergen yandı ki ne yandı... Ergen'in şarkıcılık kariyeri çok büyük risk altında. Şehrazat tarafından terk edilen güzel şarkıcı, kendisine söz ve beste yapacak bir isim aramaya başladı. Ve aklına ilk Nazan Öncel geldi. Öncel'in kapısına pahalı bir hediye ile giden Ergen maalesef ondan da istediği olumlu cevabı alamadı.

Düellocu Fırat, CHP lideri Baykal'a fena halde takmış

ANKARA- CHP’li Kemal Kılıçdaroğlu ile belgeli düello yapan AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat, “Sorun benimle ilgili iddialar değil. Sorun Baykal’ın mal varlığı ile ilgili. Ben bu konuyu gündeme getirdiğim için üzerime geliniyor. Bu iddialar bu nedenle ortaya atıldı. Ben Baykal’ın mal varlığı ile ilgili olarak konuşmasam, sussam. Bu konu kapanır. Benimle ilgili iddiaları konuşmazlar bile. Ama ben vazgeçmeyeceğim. Sonuna kadar gideceğim. Kuyruklarından yakaladım. Kaçtığı yere kadar kovalayacağım” dedi.

NE KAZANDI NE VERGİ VERDİ?

TBMM Kulisinde habercilere açıklama yapan Dengir Mir Mehmet Fırat, “İki yıl önce Baykal çıkıp kendisi mal varlığı ile ilgili tartışmayı başlattı. Başbakan açıkladı mal varlığını. Kendisi de açıklasın. Ben sadece bunu istiyorum. Diyor ki, ‘mal varlığımı avukatlık yaptığım dönemde arttırdım.’ Ne güzel. Çalışmış kazanmış. Peki bunu açıkla. Öyle şu kadar para, şu kadar arsa demekle olmaz. Kanuna uygun şekilde açıklamalı. Bakalım ne kadar kazanmış ne kadar vergi vermiş?”

ŞÜPHE DUYUYORUM

Fırat, Baykal’ın mal varlığı bildiriminde, bir suç unsuru ya da yasalara aykırı bir durum olup olmadığı konusunda bir bilgisi olup olmadığı yolundaki bir soruya, “mal bildirimi gizlidir. Kişi kendisi açıklayabilir yalnızca. Ben bilmiyorum. Ama şüphe duyuyorum. Bu şüphenin giderilmesi için Baykal’ın mal varlığını açıklamasını istiyorum. Bu kadar. Ve bunu açıklayıncaya kadar, peşini bırakmayacağım.

AÇIKLAMAM VAR

Fırat, kendisi ile ilgili iddialar üzerine bakanlıklardan resmi kanaldan belge topladığını ve Gümrüklerden Sorumlu Devlet Bakanlığından bir belge beklediğini de anlatarak, “Bu belge de geldikten sonra benimle ilgili her türlü iddia ve sorulara karşılık yanıtları içeren bir dosya açıklayacağım. Her iddianın karşı belgesini de bu dosyaya ekliyorum. Hiçbir soru yanıtsız kalmayacak. Bu konuda belki yarın bile açıklama yapabilirim. Bunu Internet sitemde yayınlayacağım ve tüm gazetecilere, yazarlara, editörlere ve tüm basın kuruluşlarına göndereceğim” dedi.

Şırnak'ın Silopi ilçesindeki tank taburu atış talimi yaptı.

Tank taburundan atış talimi

Şırnak'ın Silopi ilçesindeki tank taburu atış talimi yaptı. Atış taliminde gerçek mermiler kullanıldı.
Şırnak'ın Silopi ilçesindeki tank taburu atış talimi yaptı.

Silopi Tank Taburu'ndan çıkan askerler arazide tankla atış talimi ve eğitim çalışması yaptı. Atış taliminde gerçek mermiler kullanıldı.

Yaklaşık 3 saat süren atış taliminin ardından askerler tanklarıyla ilçedeki tabura döndü.

6 Ekim 2008 Pazartesi

piyade çavuş İlhan Küçüksolak'ın adı Kocaeli de parka verilecek.

Şehidin adı yaşatılacak

Hakkari'deki çatışmada şehit olan piyade çavuş İlhan Küçüksolak'ın adı Kocaeli'nin Çayırova ilçesindeki bir parka verilecek.

Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu, Küçüksolak ailesini Çayırova'daki evlerinde ziyaret etti.

Şehidin babası Kemal Küçüksolak'a başsağlığı dileyen Karaosmanoğlu, şehitlik mertebesinin çok yüksek olduğunu, şehitliğin herkese nasip olamayacağını söyledi.

Şehit İlhan Küçüksolak'ın adının Çayırova Akse Mahallesi'nde yaptırılan ilköğretim okuluna verilmesi için girişimde bulunacağını dile getiren Karaosmanoğlu, Büyükşehir Belediyesi tarafından yaptırılan Emek Mahallesi Veysel Karani Caddesi'ndeki parka da ''Şehit İlhan Küçüksolak'' adının verileceğini kaydetti.

Tibet'te Deprem

Tibet'te deprem 30 can aldı
Tibet'in başkenti Lasa yakınları olan depremde ilk belirlemelere göre 30 kişinin öldüğünü duyurdu.
Çin resmi haber ajansı Şinhua, merkez üssü Tibet'in başkenti Lasa yakınları olan depremde ilk belirlemelere göre 30 kişinin öldüğünü duyurdu.

Tibet'teki 6.6 büyüklüğündeki depremin ardından 5,1 büyüklüğünde artçı sarsıntı kaydedilmişti.

Sahibi Olduğu Dairelerin Banyo ve Yatak Odalarına Gizli Kamera Yerleştirdi.

Kadın kiracılarını kamerayla izledi

Ev sahibinden hain plan! Sahibi olduğu dairelerin banya ve yatak odalarına gizli kamera yerleştirdi. Kiracılarını kasete çekti.
ABD’nin Phoenixville kentinde Thomas Daley (45) isimli bir kişinin, sahibi olduğu yedi dairenin banyo ve yatak odalarına gizlediği kameralarla, son 20 yılda 34 kadın kiracısını izleyip, görüntüleri kasete çektiği ortaya çıktı.

Polis, Daley’in evinin bodrumunda son derece sofistike bir sistem kurduğunu ve internet aracılığıyla kadınları izlediğini belirtti. Makemeye rapor sunan bilirkişi, Daley’in mini kameraları aynaların arkasına, tavandaki havalandırma boşluklarına ve kabinlere gizlediğini, bazı kameraların ışık açıldığında çalışmaya başladığını bildirdi. Daley, suçlu bulunduğu takdirde 15 yıl hapis cezasına çarptırılabilecek.

Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına talimatla ifade verdi.

Kılıçdaroğlu ifade verdi

CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, İstanbul 10. Noteri hakkında başlattığı soruşturma kapsamında, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına talimatla ifade verdi.

Ankara Adalet Sarayı'na gelen Kılıçdaroğlu'nun ifadesi, Basın Suçları Soruşturma Bürosu Savcısı Nadi Türkaslan tarafından alındı.

Kılıçdaroğlu, adliyeden ayrılışı sırasında, basın mensuplarının soruları üzerine, Almanya'daki Deniz Feneri Davası dolayısıyla Türkiye'ye gönderilen bir vekaletnamenin söz konusu olduğunu belirterek, bu vekaletnamenin sahte olduğu iddiasıyla CHP Konya Milletvekili Atilla Kart ile birlikte daha önce suç duyurusunda bulunduklarını anımsattı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının, suç duyurusuna ilişkin olarak bazı ek bilgiler istediğini kaydeden Kılıçdaroğlu, bu kapsamda, istenen bilgileri savcılığa sunduklarını söyledi.

Savcılık ifadesinde, söz konusu vekaletnamenin sahte olduğu konusundaki kuşkularını dile getirdiğini belirten Kılıçdaroğlu, bu vekaletnameye dayanarak eğer bir işlem yapılmışsa o işlemlerin de iptal edilmesi gerektiğini söylediğini aktardı.

Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin'in, “Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının başlattığı Deniz Feneri soruşturması kapsamında, bu sabah Türkiye'nin Frankfurt Başkonsolosluğuna, Alman mahkemelerince verilmiş olan kararın istenmesi için yazı yazıldığı” şeklindeki açıklamasını anımsatan bir basın mensubunun, “Sizce soruşturma yavaş mı ilerliyor, siz nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
“Tabii hükümetin bu konuda daha atak olmasını bekleyebilirdik ama hükümet bu konuda biraz çekimser bir tavır takındı. Kamuoyunda zaten bu aksaklık, daha doğrusu olayı ağırdan alma tepkiyi doğurdu. Hükümet eğer Almanya'dan bilgileri ve dosyaları isterse sanıyorum Türkiye ayağı daha sağlıklı soruşturulabilecek. Bu arada soruşturmanın tabii teknik olarak birden fazla boyutu var. Bankacılık, maliye ve taşınmazlar bölümleri ile alınan bağış paralarının amaca ne ölçüde uygun harcanıp harcanmadığının kontrolü var. Bu çerçevede hazırlanan belgelerin gerçekten sahtemi yoksa gerçek belgelermi olup olmadığının kriminoloji laboratuvarlarında tahlili var. Bu kadar geniş bir olay. Alman Savcılığı, bu konuda gerçekten olağanüstü bir çalışma sergileyerek, yargılama sürecinin çok kısa tutulmasını sağladı. Umuyoruz, Türkiye'de de bu sonuçlar gerçekleşmiş olur.”

Öte yandan, adliyede bazı vatandaşlar Kılıçdaroğlu ile görüşerek, tebrikte bulundu. Kılıçdaroğlu ile görüşen bir vatandaş, “Çok tebrik ediyorum sizi. Ben ANAP'lıyım ama sizi çok tebrik ediyorum” diye konuştu.

Öğrenci Affı Tasarısı Meclis'te

Öğrenci affı tasarısı Meclis'te

Üniversitelerde öğrenci affını düzenleyen kanun tasarısı, TBMM Başkanlığına sunuldu.

Tasarıyla, yükseköğretim kurumlarında hazırlık dahil bütün sınıflarda intibak, ön lisans, lisans tamamlama, lisans, pedagojik formasyon, lisans üstü, tıpta uzmanlık ve sanatta yeterlik öğrenimi gören öğrencilerden; 28 Haziran 2000 tarihinden itibaren, her ne sebeple olursa olsun ilişiği kesilenler için sınav ve devam hakkı tanınması öngörülüyor.

ABD de Türk Festivali Olmadı

ABD'li Türklerin büyük ayıbı!

ABD’deki Türk derneklerinin organize ettiği festival, her yılın Ekim ayının ilk haftasında yapılıyor. Ancak ne yazık ki, bu seferki “Türk festivali”, tam da Türkiye’nin en acı günlerine denk geldi.

Yine de bu durum, Türkleri Washington’da halay çekmekten, hem birbirlerinin, hem de gelen Amerikalıların kahve fallarına bakıp, sokaklarda popüler Türk şarkılarını söylemekten alıkoymadı.


Hürriyet gazetesinden Zeynep Gürcanlı, Türkiye'nin şehit evlatlarına ağladığı bugünlerde ABD'de yapılan Türk festivalindeki izlenimlerini yazdı. Gürcanlı'ya göre ABD'deki Türkler, yaşanan acıdan bihaber!

İşte Gürcanlı'nın izlenimleri;

ABD’nin en geniş caddesi olan Pensylvania’da, Beyaz Saray’a sadece iki sokak, ABD Kongre binasına ise beş blok uzaklıktaki meydanda yapılan Türk festivalinde, kurulan standlarla Türkiye tanıtılmaya çalışıldı.

Herşey eğlence için: (...)Meydanda kurulan sahnenin etrafında ise yüzlerce kişi vardı; Sahnede sanatçılar günün popüler şarkılarını söylerken, Türkler de Amerikalılara “halaydaki maharetlerini” göstermekten hiç kaçınmadılar.

Kültür Bakanlığı’nın, TOBB’un ve THY’nin açtığı standların önü çok kalabalık değildi. Asıl ilgi çeken ise, kurulan bir Otağı’nın içindeki Yeniçeriler’di. Ancak otağıya yaklaşınca, bir şeyler garip gelmeye başladı;
Çünkü buradaki yeniçeriler bizim o alıştığımız, esmer, kara gözlü, bıyıklı, iri adamlar değildi. Hepsi de mavi gözlü ve sarışındılar.

Yeniçeriler Türk değil Polanyalı: Konuşmaya başlayınca bunun nedeni de hemen ortaya çıktı; Türk Festivalinde kurulan otağı içinde yeniçerileri Amerikalılara tanıtanlar kesinlikle Türk değil, Polonyalı idi.

Sohbet edip, fotoğrafını çektiğimiz “yeniçeri” Rick Orli, “burada yeniçeri kıyafetleri ile ne yapıyorsunuz?” sorumuza, “öncelikle eğleniyoruz” yanıtını verdi. Yeni kuşaklara tarihi anlatmak istediklerini, bunun en iyi yolunun da canlandırmadan geçtiğini anlatan Orli, “tarihi kitaplardan öğrenmelerini istediğinizde yeni kuşaklar bunu sıkıcı buluyor. Biz, tarihi kurum ve şahsiyetleri canlandırarak, ilgi çekmeyi, böylece bizi gören yeni kuşakları tarih okumaya teşvik etmeyi amaçlıyoruz” diye konuştu.

Türk festivalinde “yeniçeri” olan grup, başka etkinliklerde, başka tarihi karakter ya da kurumları da canlandırıyor. Ohri’nin anlatımıyla, kimi zaman bir Kazak savaşçısı, kimi zaman Polonyalı asker oluyorlar.

Hain Saldırının Emrini PKK'nın Zağros Saha sorumlusu Kadri Çelik Vermiş

Hain saldırının emrini o vermiş

Hakkari'nin Şemdinli İlçesi'ne bağlı Aktütün Karakolu'na saldırı emrini, Dağlıca baskını planlayıcılarından PKK'nın Zağros Saha sorumlusu Kadri Çelik'in verdiği ileri sürüldü.

Aktütün Jandarma Sınır Karakolu'na yapılan ve 15 askerin şehit edilmesi, 21 askerin yaralanması, 2 askerin de kaybolmasıyla sonuçlanan saldırıyla ilgili bilgiler netleşmeye başladı.

Saldırıyla ilgili Şemdinli İlçe Jandarma Karakol Komutanlığı, olay yeri krokisi ile birlikte fezleke düzenleyip soruşturmayı yürütmekle yetkili olan Van Ağır Ceza Mahkemesi Başsavcılığı'na gönderecek. Soruşturmayı Dağlıca baskınında olduğu gibi terör davalarına bakmakla görevli ve yetkili Van Başsavcılığı yürütecek.

KARAR 10. KONGREDE ALINDI

İstihbarat birimlerince bir süre önce hazırlanıp yargı makamlarına sunulan rapora göre, PKK'nın 21-30 Ağustos tarihleri arasında Irak'ın Behdinan bölgesinde 400 teröristin katılımıyla 10'uncu kongresini yaparken bu kongrede askeri karakollara yönelik büyük çaplı saldırı yapılması yönünde karar alındı. Soruşturmayı yürüten yetkililerden edinilen bilgilere göre, terör örgütün kongresinden sonra bir açıklama yapan örgütün sözde `Zagros Saha sorumlusu' ve aynı zamanda Dağlıca baskınının planlayıcısı olan `Ape Hüseyi'n kod adlı Kadri Çelik, tehdit içeren açıklamalarda bulundu.

FÜZE İLE GELMİŞLER

Geçen Mayıs ayında aynı karakola düzenlenen ve 6 askerin şehit edildiği saldırıdan sonra teröristlerin sık sık Aktütün Karakolu çevresinde gözetleme yaptıkları, son saldırının 45 gün önceden hazırlığa başladıkları belirtildi. Teröristlerin 25 katır ile ağır silah ve mühimmatı karakolun Irak tarafına bakan hakim tepelere getirdikleri bildirildi. PKK'lı teröristlerin 3 ayrı koldan yaklaşık 350-400 kişilik grupla saldırıyı gerçekleştirdikleri, eylemi telsizle teröristlerin elebaşlarından `Ape Hüseyin' kod adlı eski bir asteğmen olduğu ileri sürülen Kadri Çelik'in koordine ettiği, saldırıyı yardımcıları İskender Derik, Rubar Zagros, Koçer Zagros ile 1994 yılında kaçırıldıktan sonra öldürülen Yüksekovalı işadamı Hacı Karay'ın yeğeni olduğu ifade edilen `Agit' kod adlı Vahyettin Karay'ın yönettiği bildirildi. Karay'ın adı Dağlıca karakol baskınında da geçtiği ifadde edildi.

Terörist grupların 14.5 milimetrelik Doçka uçaksavar, 4 parçaya bölünebilen 82 milimetrelik 4 havan, Biksi ağır makinalı tüfek, Kanas keskin nişancı suikast silahı, B-7, RPG-7 roketatar, M-16 tüfek, saldırı ve savunma olmak üzere F1 tipi Rus yapımı el bombaları ve kalaşnikoflarla karakola saldırdıkları Kobra helikopterlerin müdahalesini kesmek için de özellikle Bayraktepe Mevkii'ndeki hakim olan stratejik noktalara Rus menşeili olan ve Yunanistan üzerinden örgüt kamplarına aktarılan 16 kilo ağırlığında, 140 santim boru uzunluğu olan ve 7 kilometre menzilli `İgla' ve `Strella-7' adı verilen omuzdan atmalı füze yerleştirdikleri kaydedildi.

ÇATIŞMA 9.5 SAAT SÜRDÜ

9.5 saat süren çatışmanın ardından güvenlik güçlerinin silah ve mühimmatlarını gasp etmek amacıyla küçük terörist grubun da karakola sızmaya çalıştığı ancak, güvenlik güçlerinin A-4 ve BTR silahlarıyla yoğun ateşi sonucu etkisiz hale getirildiği belirtildi.

PKK'lı teröristlerin saldırıdan 2 gün önce Sümbül, Buzul, Cilo-Sat, Çarçela, Adilbek, Avaşin-Basyan, Reşko ve Govend Dağlarından gelerek karakola hakim tepelere yerleştikleri, tank üzerine yerleştirilen gece görüşlü termal kameralara yakalanmamak için üzerlerine yağmurluk giydikleri ve termal kameranın vücut ısısına olan hassasiyetini önlemek için yüzleri açık kalacak şekilde elbiselerini ıslatıp saldırı yapılan noktaya ulaştıkları tespit edildi. Öldürülen teröristlerin üzerinden silah ve mühimmatların yanısıra ıslak yağmurluk bulunduğu belirlendi.

Unutulan Galatasaraylı Volkan Yaman

Cimbom futbolcusunu unuttu

Bursaspor’a deplasmanda 2-1 yenilen Galatasaray, iki şoku bir arada yaşadı.

Bursaspor, Galatasaray’ı yenmenin keyfini çıkartırken Cimbom ise Bursa’da bıraktığı 3 puanın şoku ile futbolcusu Volkan Yaman’ı Bursa Atatürk Stadı’nda unuttu.

VOLKAN'I STATTA UNUTTULAR

Saat 18.00’de başlayan karşılaşmanın sona ermesinden sonra hayal kırıklığı yaşanan sarı kırmızılı kafile saat 21.00’de Bursa Atatürk Stadı’ndan ayrıldı. Deniz otobüsü seferleri iptal edilidği için İstanbul’a otobüs ile karayoluyla gitmek üzere yola çıkan Galatasaray kafilesi stattan 500 metre uzaklaştıktan sonra Volkan Yaman’ın Atatürk Stadı’nda kaldığını öğrendiler.

Çekirge yolu üzerinde durdurulan Galatasaray otobüsü, Volkan’ın kafileye katılmasını bekledi. Yaklaşık 10 dakika sonra gelen Volkan otobüse binince, Galatasaraylılar, unuttukları futbolcusuyla birlikte İstanbul’a döndüler.

Aktütünün Sınır Karakolu İçin Söyledikleri

Aktütün baskını için şok iddia!
Aktütün Sınır Karakolu'na yapılan baskında 15 askeri şehit eden PKK, kayıp iki uzman çavuş için korkunç bir iddia ortaya attı.

Genelkurmay, dün Aktütün Sınır Karakolu baskınında iki uzman çavuşun şehit edildiğini, cenazelerine ulaşmak için geniş çaplı bir arama çalışmaları başlatıldığını açıkladı. Genelkurmay'ın bu açıklaması bugün AFP tarafından kısmen doğrulandı ancak bir farkla!

Fransız haber ajancı AFP (Agence France-Presse)’nin iddiasına göre, Terör örgütü PKK'nın ajansın Irak Süleymaniye’deki bürosuna yollamış oldugu mesajda Cuma günü kayıp olan iki Türk askerin şehit edildiği ve cesetlerinin ellerinde olduğunu iddia ettiği belirtildi.

AFP'nin iddiasına göre şehit askerlerin cenazeleri şu anda kanlı terör örgütü PKK'nın elinde bulunuyor.

iPhone Türkçe kullanılır mı?

Türkiye'de de yoğun ilgi gören Apple'ın teknolojik oyuncağı iPhone bilindiği gibi Turkcell ve Vodafone ile 26 Eylül'den itibaren ülkemizde de satılmaya başladı.

Ancak iPhone'un İngilizce olarak satışa çıkmasına yetersiz teknik destek eklenince iPhone kullanıcılarının imdadına www.iPhoneServis.Com adlı web sitesi yetişti.

ÜCRETSİZ OLARAK YÜKLEYİN

iPhone'un Türkiye'ye gelmesini beklemeden 1 yıldır iPhone kullanıcılarına yardımcı olan iPhone Servis.com Türkçeleştirme programını web sayfası üzerinden ücretsiz olarak dağıtmaya başladı ve binlerce iPhone'un daha şimdiden Türkçe olarak kullanılmasını sağladı .

Ertuğrul Sağlamdan Yeni Kadro


Sağlam'dan yine farklı kadro

Beşiktaş Teknik Direktörü Ertuğrul Sağlam, Hacettepe karşısıa yine farklı 11'le çıkmayı planlıyor. Genç teknik adam oynayacakları 10. resmi maça da farklı bir kadro ile çıkacak.

Sağlam, İbrahim Üzülmez'i 18 kişilik maç kadrosuna almazken, Tello ve Bobo'yu da yedek kulübesine çekecek.

Genç teknik adam Hırvat futbolcu Seriç'e de ilk kez Süper bir Süper Lig maçında ilk 11'de forma verecek.

Beşiktaş'ın bu akşam Hacettepe karşısına şu muhtemel 11'le çıkması bekleniyor:

"Hakan, Serdar Kurtuluş, Sivok, Zapotocny, Seriç, Serdar Özkan, Cisse, Delgado, Aydın, Holosko, Nobre"

Taşınamayan Askeri Karakollar

Taşınmadılar 71 şehit verdik!


Genelkurmay Başkanlığı'nın riskli olduklarını belirttiği ve taşınması gündemde olan 5 karakola yapılan baskınlarda 71 şehit verildi.

Hakkari'nin Şemdinli ilçesindeki Aktütün Jandarma Karakolu'na PKK'lı teröristlerin yaptığı saldırıda 15 askerin şehit olmasından sonra karakolların güvenliği tartışma konusu olmuştu.

Irak sınırında bulunan Aktütün Karakolu'na şimdiye kadar 38 kez baskın yapıldı. Bunlardan 4'ünde zayiat verildi.

12 Eylül 1992'de gerçekleşen ilk saldırıda 22 asker şehit olmuştu. Bu saldırı da yaklaşık 400 kadar teröristin yine Kuzey Irak'tan girerek saldırıyı gerçekleştirip yine Irak topraklarına kaçmıştı.

5 Haziran 2007 günü kalabalık bir grubun yaptığı saldırıda kayıp verilmedi ve teröristler püskürtüldü. Ancak 22 Temmuz 2007'ta bir kez daha saldıran teröristler bu kez er Hüseyin Ay'ı şehit etti.

Taşınacak diğer karakollar
Samanlı Karakolu: Hakkari'nin Şemdinli ilçesi Irak sınırında bulunan Samanlı Karakolu, 1991 yılında PKK'lı teröristlerin baskınına uğramıştı. 4 Ağustos 1991 saat 04.00 sıralarında örgütün Hakurk Kampı'ndan Türkiye'ye giriş yapan 300 kişilik terörist grup, karakola saldırı düzenledi. Ağır silahlarla yapılan saldırıda 9 asker şehit oldu, 7 asker ise kaçırıldı. Bu saldırı sonrasında Irak'ın kuzeyine harekât başlatıldı.

Alan Karakolu: Şemdinli'nin İran sınırında bulunan Alan Karakolu 30 Ağustos 1992'de İran'dan giriş yapan 300 PKK'lı teröristin saldırısına uğradı. Ağır silahlarla yapılan saldırıda karakol askerleri yetersiz gelince takviye birlikler gönderildi. Çatışmada 18 şehit verildi, 43 terörist öldürüldü.

Yeşilova Karakolu: Dağlıca baskınından sonra terör örgütü üyeleri bu kez Şemdinli ilçesi Irak sınırında bulunan Yeşilova Karakolu'nu hedef almak istedi. 23 Ekim 2007 gecesi sınırdan sızan 80-100 kişilik terörist grup geri püskürtüldü. Mehmetçiğin tank ve top atışına tuttuğu teröristler 30'un üstünde kayıp verdi.

Umurlu Karakolu: Şemdinli Derecik bölgesinde bulunan Umurlu Karakolu 1992 ile 1995 yılları arasında çok kez baskına uğradı. Ancak bu saldırılarda bir kayıp verilmedi. Fakat karakol hakim tepede olmadığı için saldırıya açık bir noktada bulunduğu belirtiliyor.